• Ana Sayfa
  • Kliniğimiz
  • Instagram
  • Ulaşım
  • Yol Tarifimiz
  • Whatsapp Randevu
  • Yüz yüze & ONLINE TERAPI
  • Online Terapi Giriş
  • Daha fazlası
    • Ana Sayfa
    • Kliniğimiz
    • Instagram
    • Ulaşım
    • Yol Tarifimiz
    • Whatsapp Randevu
    • Yüz yüze & ONLINE TERAPI
    • Online Terapi Giriş
  • Giriş Yap

  • Hesabım
  • Şu kullanıcı olarak giriş yapıldı:

  • filler@godaddy.com


  • Hesabım
  • Oturumu kapat

Şu kullanıcı olarak giriş yapıldı:

filler@godaddy.com

  • Ana Sayfa
  • Kliniğimiz
  • Instagram
  • Ulaşım
  • Yol Tarifimiz
  • Whatsapp Randevu
  • Yüz yüze & ONLINE TERAPI
  • Online Terapi Giriş

Hesap


  • Hesabım
  • Oturumu kapat


  • Giriş Yap
  • Hesabım

Uzm. Klinik Psikolog Büsra Aygün Dönmez

Uzm. Klinik Psikolog Büsra Aygün DönmezUzm. Klinik Psikolog Büsra Aygün DönmezUzm. Klinik Psikolog Büsra Aygün Dönmez

Kimlik, Duygu ve Öz-Değer: Gelişimsel Psikolojide Bağlar

Psikolojik Gelişimin Sessiz Dinamikleri

 

   Bir bireyin kimliği, sadece adı ve yaşından ibaret değildir. Kimlik; bağlanma, değer görme, ait hissetme ve duygusal anlamlandırma gibi içsel süreçlerin zamanla yoğrulmasıyla şekillenir. Gelişimsel psikoloji, bu sürecin her bir parçasını anlamaya çalışırken, özellikle ergenlik döneminde açığa çıkan öz-değer duygusu, duygusal farkındalık, ve sosyal aidiyet gibi yapıların önemini vurgular.

   Bu yazıda; bağlanma stillerinden sıla özlemine, koşullu öz-değerden otizmde duygu tanımaya kadar farklı düzeylerde işleyen psikolojik mekanizmaları tek potada eriterek bireyin kimlik gelişimini nasıl etkilediğini ele alacağız.


🧩 1. Bağlanma, Kişilik ve Aile: Kimliğin Harcı

   Bağlanma stilleri (güvenli, kaçıngan, kaygılı vb.), bireyin sosyal ilişkilerinde geliştirdiği temel güven duygusunu belirler. Özellikle anne baba tutumları, çocuğun hem içsel güvenini hem de dış dünyayla olan ilişkisini şekillendirir. Araştırmalar gösteriyor ki:

  • Otoriter tutumlar bireyin kimlik gelişiminde baskı yaparken,
     
  • Destekleyici tutumlar, çocuğun kendini daha net ifade etmesini ve duygularını tanımasını kolaylaştırır.
     

   Bu bağlanma kalıpları, aynı zamanda bireyin koşullu öz-değer yapısıyla da ilişkili. Yani birey, ancak başarılı olunca ya da onay alınca sevilebileceğini düşünüyorsa, bu kimlik gelişimini zedeler.


💔 2. Koşullu Öz-Değer ve Sıla Özlemi: Değerli Hissetmenin Koşulları

    Özellikle farklı çevrelere taşınmış, ailesinden veya memleketinden uzak bireylerde görülen sıla özlemi, sadece mekânsal değil; aynı zamanda duygusal bir yabancılaşmayı da beraberinde getirir. Bu durumlarda bireyin kendilik algısı sarsılır.


İşte burada koşullu öz-değer devreye girer:

   Kendini yalnızca başkalarının takdirine, başarıya ya da aidiyet hislerine bağlı olarak değerli gören birey, özsaygısını içselleştiremez. Bu da onun kimlik inşasında çelişkiler yaşamasına yol açar. Özellikle ergenlik gibi kırılgan dönemlerde, bu çatışmalar daha da belirginleşir.


👁️ 3. Duygu Tanıma ve Hazırlayıcı Faktörler: Anlamanın Dönüşümü

   Otizm spektrum bozukluğu olan çocuklarla yapılan araştırmalar, farklı hazırlayıcı faktörlerin (örneğin görsel, sözel ya da sosyal bağlamlar) duyguların tanınmasında büyük rol oynadığını göstermektedir. Bu durum, sadece otizmli bireyler için değil, tüm bireylerin duygu tanıma süreçleri açısından evrensel bir mesaj taşır:


Duyguyu tanımak, onu yaşayabilmenin ilk adımıdır.
 

   Ergenlikte bağlanma stiline göre şekillenen bireyler, duyguları tanıma ve ifade etmede de farklı yollar geliştirir. Kaygılı bağlanan bireyler başkasının duygusunu abartılı algılayabilir; kaçınganlar ise duygusal sinyalleri bastırabilir. Otizmdeki duygu tanıma güçlüğü, aslında birçok nörotipik bireyin de zayıf yönlerini göz önüne serer.


🧵 BÜTÜNLEŞTİRME: Kimliğin Gizli Dokusu

Tüm bu süreçler – bağlanma, öz-değer, duygu tanıma – gelişimsel psikolojide bir zincirin halkaları gibi işler:

  • Güvenli bağlanan bireyler daha yüksek öz-değere ve net kimlik yapısına sahip olur.
     
  • Koşullu öz-değere sahip olanlar, duygularını bastırır ya da sadece "kabul görmek için" ifade eder.
     
  • Duygu tanıma becerisi gelişkin bireyler, hem içsel hem sosyal farkındalık açısından daha güçlüdür.
     

   Bu halkalar eksik ya da zayıf olduğunda, bireyin kimlik gelişimi sekteye uğrar, ilişkileri yüzeyselleşir ve içsel doyum azalır.


🧭 SONUÇ: Psikolojik Gelişimde Görünmeyen Ama Etkili Olan

Ergenlikten yetişkinliğe uzanan bu psikolojik yolculukta; bağlanma biçimlerinden duyguların tanınmasına, koşulsuz kabulden otobiyografik belleğe kadar her unsur, bireyin görünmeyen içsel haritasını şekillendirir.

Kimlik sadece "ben kimim" sorusunun cevabı değil, aynı zamanda "nasıl sevildim", "ne zaman değerli hissettim" ve "duygumu kim fark etti?" sorularının toplamıdır.

Bir genç, iki farklı gölgede (biri renkli, biri gri), yüzü yarı aydınlık şekilde düşünceli bir birey

 Kimlik, geçmişin duygusal izleriyle geleceğin anlam arayışının kesişimidir. 

© Uzman Klinik Psikolog Büşra Aygün Dönmez -  Atakum / Samsun   |  Tüm hakları saklıdır. 

Türk Psikologlar Derneği Üyesidir.